Qaraim languages and literatures and Karaism

Qaraim languages and literatures and its Archive Blog Qaraim Tili

QARAIM LANGUAGES AND LITERATURES ONLY

The Qaraim (Karaites) are a religious and cultural group made up of individuals who adhere to the tenets of the Old Testament of the Hebrew Scriptures alone. Their ethnic and religious roots have been a subject of ongoing discussions to the present day.

Over the centuries they have developed their own spiritual and secular literature, creating their own distinct dialects apart from the standard forms of the languages in the areas in which they've lived.

The question is still open as to whether these dialects can be considered independent languages, since they have their own written traditions. These dialects include: Qaraite Hebrew of Constantinople, Qaraite Turkic (several dialects of Crimea, Lithuania, Ukraine), Qaraite Arabic, Qaraite Aramaic, Qaraite Greek of Turkey and the Qaraite Persian dialects.

The number of literary works written in these dialects is enormous, and has hardly been explored. Due to the efforts of their religious opponents, such as the Pharisees, the Qaraim were labeled as an insignificant and unimportant sect.

Since the discovery of the Cairo Geniza, the Dead Sea Scrolls and the Avraham Ben Shemuel Firkovich collections, anthropologists and lingusts no longer consider the Qaraim as such anymore. Qaraim studies have become a hot topic in academic circles, but despite this recent revival of interest in the Qaraim, the linguistic and literary aspect of Qaraim culture remains largely unexamined. This blog is focused SOLELY upon research involving the examination and restoration of the LANGUAGES and LITERATURES of Qaraim.

Monday, February 27, 2012

Karaylık Hareketi ve Başlangıcı


Çoğu gayri-Karay bilim adamları Karaylığın kökenlerini Anan Ben-David Ha-Nasi’ye dayandırır. Karaylığın kökenlerini Pers Döneminden (şimdiki zaman Irak) Arap Dönemine geçişte, 7.yüzyılın ortalarında arayanlarda vardır. Hala bazı araştırmacılar Karaylığın kökenleri İkinci Tapınak zamanındaki mezheplerden olan Boethusianlar ve Saddukilerle ilişkilendirmeye çalışmaktadır. Kesinlikle Ortaçağ Rabban Alimleri alttaki paragraftaki Karaylığın başlangıcını kaleme almışlardır.: ‘’Bunun üzerine Anan Ben David kötü bir ihtiras ele geçirdi- o ve onunla beraber tüm şeytani düşüncelere sahip ve değer adamlar bunların arasında Saduki ve Boethos’un mirasçıları da vardı, bu muhalif mezhebi  kurdular.’’ Açıkça görülmektedir ki Karaylığın Kuruluşu ile ilgili Araştırmacılar ve İlim Adamları arasında bir anlaşmazlık vardır. Tüm bu anlaşmazlıklara rağmen doğru  şey her zaman sıkı sıkıya Tora’yı uygulayan bir Israel, yoğunluk veya azınlıkta olsa da, Tanah’a haricinde T-nrı kelamı kabul etmeyenlerdir. Sonuç olarak çoğu  Karaylar, Karaylığın kökenini  Tora’nın verilişi ile ilişkilendirirler. Onlara göre, Karaylık (Karaizm)  terimi ,Gerçek Tora Uygulayıcılığı Hareketini , Rabbanların çelişkili kanunlarından ayırt etmek için kullanılmıştır.
Karaylığın Gelişmesini tanımlayan anlardan birisi ,bugün olduğu gibi, Mişna ve Talmud yazılmasıdır. İsa’dan sonra 500 yılda bitirilmiştir. Üst Yönetici Sınıfların bir ürünüdür. Talmud ve onun yazımı ,cahil Musevi kitlelerinin bastırılması ve kontrol edilmesi için bir araç olmuştur. Bu, Siyasi güç tarafından cezai uygulamalarla(mali ceza, işkence ve ölüm) denetlenen Musevilerin hayatını  sert  dini yükümlülüklerle çekilmez hale getirmiştir.
Arapların yedinci yüzyılda gelmesiyle, Musevi Alt Sınıf diğer Araplar tarafından istila edilen Ermenistan, Azerbaycan ve eyaletlere yerleşme imkanı bulmuş,  üst sınıf Musevi Sömürücü Yöneticilerin dayattıkları kurallardan  kurtulma imkanı olmuştur. Bu zamandan sonra onlar Siyasi, Ekonomik çıkarları olan eski Üstlerinin eziyetinden kurtulup, Gerçek Tora Yolunda Hayat yaşamayı sürdürmeyei başarmışlardır, bu Karaylığını kendisinin oluşumu değildir, ama Yahudi halkının Talmud’dan kurtulmasını sağlayan pek çok devrim gibidir. Bu mezhepler kendilerini kuranların doğası gereği bireysel ve münzevidir. Onlar Hukukun bir kişinin kalıcı otoritesince yorumlanmsı red ettiler. Her kişinin Tora’yı anlamaktan sorumludur ve bundan kendi yorumunu çıkartmalıdır.
Karayların kökleşmesi İsa’dan sonra 7.yy’a kadar gayri-resmi ve gevşek idi ama daha sonra Rabban baskısının artmasıyla, organize olmak zorunlu bir hale geldi, bir yüzyıl sonra Anan Ben David Karaylığın birinci evrensel lideri olarak kabul edildi. Kendisi Aristokrat bir Rabban Ailesinin üyesiydi, kendisi Rabbanlığın tutarsızlığını keşfetti ve ilk sistematik Rabbani olmayan Belgeyi yazdı, Karaylığın ondan önce de vardı, bu nedenle o Karaylığın Babası olarak anılır.
Anan kendisi fazla taraftar toplamadı ama  başlangıçlar genelde küçüktür. Zamanla, savunduğu kavramlar ve düşünceler çoğu insanı etkiledi ve insanlar Karaylığın prensiplerini kabul etmeye başladı. 10.yüzyılda Daniel Ben Moşe Al-Kumisi zamanında Karaylık tüm doğuya yayıldı.

''Karay'' Adı


‘’Karay’’ Adı
Dr. Leon Nemoy’a göre Karay adı ilk Binyamin Nahavandi’nin yazmalarında 9.yüzyılda görünmektedir. Karay kelimesinin İbranice Kara okumak kelimesi menşeili olduğunun üzerinde durur. Ama bu kesin değildir.  Karaylar (Karaim) adı Ba’alei ve Benei Mikra (Kutsal Yazı’nın oğulları-müridleri veya Üstadları) kısaltılması değildir. Bizi Rabbanlardan (Rabbanim) veya Ba’alei HaKabala( (Rabban) Geleneğin Üstadları)’dan ayırt etmek için kullanmıştır. İkinci Tapınak Döneminde biz Benei Sedek (Mutlak Doğru ve Bilgeliğin oğulları/müridleri) veya Saddikim (Bilgeler) olarak bilinirdik, (bunun Sadukiler-Saddukim ile karıştırılmaması gerek). Talmud yazımı ve sonraki zorla kabul ettirilmesi nedeniyle İsa’dan sonra 6.yüzyılda ve sonrasında, Kendimizi, Talmud Akademilerinin baskıcılarından ayırt etmek gerekliliği baş gösterdi ve bundan dolayı Ba’alei  veya Bene Mikra/ Karaim kullanılmaya başlandı. Mısır Karay Cemaatinin elinde, 19. Yüzyılın sonuna kadar Amr ibn Al-As(Mısır’ın ilk İslami Hükümdarı) tarafından mühürlenmiş yasal bir belge bulunmaktaydı. Bu belge Rabban Cemaatin Liderlerine , Karayların yaşamlarına ve bayramlarını nasıl kutladıklarına karışmasınlar diye emir niteliğinde tebliğ edilmişti.  Bu belge İsa’dan sonra 641 yılında Anan’dan yaklaşık yüz yıla öncesine aittir.
Kaynakça:
Al-Tahdhib, No:38 5 Eylül 1902, sayfa  158;
Aş-Şubban Al-Qarra’in, 4,2 Haziran 1937, sayfa 8; ve
Murad El-Kodsi, Mısır Karay Musevileri, 1987.

Sunday, February 26, 2012

Karaylık Hakkında Yalanlar ve Yanlış Anlaşılmalar

Yalanlar ve Yanlış Anlaşılmalar (Haham Avraham Ben-Rahamiel Qanai)

Anlaşılması kolaydır neden bazı eğitimsiz Rabbanların , Karayların hakkında yanlış fikirlerinin olması, onlar şimdiye kadar hiç bir Karay ile tanışmamışlarsa ve-veya Karaylar hakkında hiç bir şey duymamışlarsa.  Ancak, onların ''Gedolim'' (büyük olanları), olan kişilerin daha iyi bilmesi gerekir, Karaylar ile ilgili iftira atmaya ara vermemişlerdir ve yalanlarla yaymışlardır.

Onların yaydıkları bazı yalanlar şunlardır:

'' Karaylar Muhammed'e dua eder''
Ben bir keresinde Ofakim, İsrael'de(o zamanlarda bu şehrin yüzde 10 nufusu Karaylardan oluşuyordu) sokakta Faslı bir Rabi tarafından durduruldum. Bana hakaret etmeye başladı(ve genel olarak tüm Karaylar'a ) ''Muhammed için dua ve secde ettiğimiz için''. Ona bu ithamının  tamamen yanlış olduğu anlamasını sağlamak için yapabileceğim hiç bir şey yoktu. Çünkü onun Fas'taki Öğretmenleri (Fas'ta 13.ncü yüzyıldan beri bir Karay Cemaati olmamıştı) söylemişlerdi bunun doğru olduğunu. Makhon Meir, Haredi Yeşivası, ünlü eğitim kurumlarından biri olduğunu eden, bu yalanı internet aracılığıyla yaydı ve tüm bu yalanlara Karayların Dünyanın düşmanları olduklarını ekledi: Mahon Meir Haftalık Tora Bölümü- Peraşa Beha'aloteha 5758 Bugün itibariyle... Müteffik v. Müslüman Bombası Tehdidi- Rabbi Dov Bigon.

Diğer Rabban '' Gedolim'' iddia ettiler ki Karaylar Mürtedler İspanyol Engisyonundan sorumluydular (aslında olduğundan (Rabbanlar tarafından kaydedildiği gibi Avraham Ibn Davud and Yosef Ben-Saddik) 11. yüzyılın sonuna kadar ya Karaylar Karay Alimi Sidi İbn Al-Taras gibi öldürüldüler veya İspanya'dan dışarı sürgün edildiler Hristiyan Kral Alfonso VI 'nun en sevdiği danışmanı olan Rabban Yosef Ferriuzel tarafından, o ki hristiyan patronundan 200 yıl önce izin almıştı  Kastilya'da Karayları yok etmek için, Ramban'nın Barselona'daki tartışmasından 200 yıl öncesi.

Konu Emirlerin (Miçvaların) uygulanmasına geldiğinde, onlar bizimle alakalı yalanlar yaydılari mesela : Karaylar Çiçit(Tsitsit) evlerinin duvarlarına asarlarmış. Bir Rabban Rabbi bana Tiveriya'daki Karay Kaalında Duvarda kendisinin bizzat Duvarda asılı Tsitsitleri gördüğünü söylemişti. Yalancı şahitlik yapmak kendisini hiç rahatsız etmemişti herhalde. Tiveriya'da Karay Kaalı yoktur, 10. yüzyıldan sonra Tiveriya hiç Karay bulunmamıştır.

Onların yaydıkları başka bir yalan Karaylar ve Tefillin ile ilgilidir (Karaylar hiç kullanmamışlardır!!!).Karaylar Tefillini duvara asarlarmış ve secde ederlermiş tamamen fabrikasyondur büyük ihtimal Karaylar ve Tsitsit ve Muhammede secde yalanlarının karışımıdır.

Başka yaydıkları bir yalan Karayları tüm Şabatı bir mekanda yerde oturarak geçirirlermiş ve hiç o yerden Şabat Bitimine kadar hareket etmezlermiş Karaylar bu şekilde Şemot 16:29 yorumlarlarmış. Bu Karayların inançları ve uygulamaları ile ilgili korkunç bir yalan ve karalamadır. Karaylar, Rabbanların aksine kaynaktan bazı bölümleri veya cümleleri seçip alıp çıkartıp yanlış yorumlamaya ihtiyaç duymazlar. Kaynakta Manna toplamak için kamptan dışarı çıkıldığından, ve Şabat'ta bulunmadığından ve insanların Şabatta kamptan dışarı çıkmamasının emir edildiğinden Manna toplamak için, diğer haftanın geri kalan günlerinde topladıkları gibi, ve Şevu İş Tahtayv Al-Yese İsh MiMKomo her kişi bir yerde ikame eder ve o yerleşimden dışarı gitmezler (kamp, köy, kasaba, şehir gibi)- bu her insan Şabatı evinde bir yerde oturarak hiç hareket etmeden Şabat bitimine kadar geçirecek manasına gelmez. Karay Hahamlarının 1200 yıldır yazılarında bu gayet açıktır.

Tüm bunlara bakıldığında ortaya çıkar o da şudur Tora'nın iftira, yalancılık, etiketleme ve yalancı şahidlik üzerine yasaklamaları ve cezaları, Rabbanların Karaylar hakkında konuşmalarına ve yazmalarına gelince mübahtır.

http://orahsaddiqim.org/Resources/Myths_About_Karaism_Lies_and_Misconceptions.shtml

Neden Karaylar ''sözlü Tora'' yı red eder?

Neden Karaylar ''sözlü Tora'' yı red eder?

Cevap- 1: Tora'nın metninde hiçbir yerde eklenti olarak ''sözlü Tora''dan bahsedilmez, aksine T-nrı Moşe'ye kendisine verdiği tüm emirleri yazmasını istemiştir

2: Tora'da (iki kez: Devarim 4:2 ve 13:1) Tora'ya  ekleme veya kısaltma yapılmasını yasaklamıştır.
3: Tora'da şöyle yazar: der: Vayehi Kekhallot Moşe Likhtov Et-Divrei Ha-Torah HaZot Al-Sefer Ad Tummam (ve sıra aktarmaya geldiğinde Moşe tamamiyle bitirdi Kanun Kitabının kelimelerini yazmayı.
4: Yehoşua'da açık bir şekilde belirtir ki: VeAharey Khen Kara' Et-Kol-Divrei HaTorah HaBeraha VeHaKelalah KeKhol-HaKatuv BeSefer HaTorah. Lo-Hayah Davar MiKol Aşer-Sivvah Moşeh Aşer Lo-Kara Yehoşua Neged Kol-Kehal Yisrael VeHaNaşim VeHaTaf VeHaGer HaHolekh BeKirbam (ve o kanununun tüm sözlerini kutmasını ve bedduayı okuduktan sonra hepsi yazılmış Kanunun Kitabına göre. Yehoşuanın Yisrael Cemaati, kadınlar, çoçuklar ve gerler Moşe'nin emir ettiği hepsinin içinden tek bir kelimenin bile eksik okunmadığı yoktu (Yeoşua 8:34-35).
5: Rabban ''sözlü kanunu''nu oluşturan Mişna, Gemara vs.'de bir kez olsun demez ki ve T-nrı emir etti ...'' veya'' ve Tanrı söyledi, ama her zaman der ki '' Rabi şu ve şu söyledi... ''veya'' diğerleri söyledi.